KADINLARIN VAZGECILMEZI OLAN ALTIN GUNLERI KALP HASTALIGINI TETIKLIYOR
Memorial Hastanesi Kardiyoloji Bolumu'nden Doc. Dr. Kani Gemici, Kadinlarin Vazgecilmezleri Arasinda Yer Alan Altin Gunlerinin, Kalp Hastaligini Tetikledigini Belirterek, "Ilk Bakista Oldukca Masum Gorunen, Ev Hanimlarinin En Buyuk Eglencelerinden Biri Olan Altin Gunleri Kalp Sagligini Olumsuz Etkiliyor" Dedi.
Memorial Hastanesi Kardiyoloji Bolumu'nden Doc. Dr. Kani Gemici, kadinlarin vazgecilmezleri arasinda yer alan altin gunlerinin, kalp hastaligini tetikledigini belirterek, "Ilk bakista oldukca masum gorunen, ev hanimlarinin en buyuk eglencelerinden biri olan altin gunleri kalp sagligini olumsuz etkiliyor" dedi.
kadinlarin "Kabul gunleri"nde hamur isi ikramlarinin, kalp hastaliklarina zemin hazirladigini ifade eden Doc.Dr. Gemici, "Kotu beslenme aliskanliklari cocukluk cagindan itibaren basliyor. Aglayan bebegin agzina lokum verilmesi gibi. Ozellikle metropollerde gazli icecekler ve fast food tarzi beslenmenin cok yaygin olmasi, cogunlukla annelerin ihmaliyle evden kahvalti yapmadan okula kosan cocuklarin kantinlerde 'sagliksiz' bir seyler atistirmasi, genc nesilleri gelecekte kalp hastasi olma tehlikesi ile karsi karsiya birakiyor. Cocuklardaki kotu beslenme aliskanliklarinda sorumluluk oncelikle annelerin. Cunku ailenin yemek yeme aliskanliklari cocuklar uzerinde cok etkili. Oncelikle annelerin sebze ve meyve agirlikli beslenmeye onem vermeleri ve bu bilinci cocuklarina asilamalari icin, 'kabul gunleri'nde hamur isi yapmayi bir kenara birakmalari gerekiyor" diye konustu.
Doc. Dr. Kani Gemici, ozellikle Turkiye'de, zayif insanlara toplumun yaklasiminin kotu oldugunun altini cizerek, kilonun insana guc veya deger kattigi yonundeki bakis acisinin yanlis oldugunu belirtti. Doc. Dr. Kani Gemici, " 'Gobek', insanlarimiz icin milli felaketin birincisi, onlar 'gobek hastasi.' Sigara da ikincisi. Oncelikle yemek yeme aliskanliklarinin degistirilmesi gerekiyor. "Mangal kulturu" tumuyle ortadan kalkmali. Sonra da ekmek yeme aliskanliklari gozden gecirilmeli. Turk insani 'yemek yemis' olmak icin yemek yiyor. 3 ogun yemegin disinda ara ogunlerle 6 ogune kadar cikiyor. Evet gelisme cagindaki cocuklarin ve genclerin yemek yemege ihtiyaci var. Ama yas ilerledikce buna gerek kalmiyor. Bir tas iscisi gunde uc ogun yemek yemeli. Cunku sarf ettigi efor ile bunu yakabiliyor. Ama masa basinda calisan bir memur gunde 3 ogun, hele tika basa yerse bunu nasil yakacak? Bu sekilde beslenenler bir sure sonra vucuttaki yaglanmanin ve asiri kilolarin etkisi ile hipertansiyon, metabolik hastaliklar ve kalp hastaliklari riski ile karsi karsiya kalacaklardir. Ortopedik sorunlar da cabasi" aciklamasinda bulundu.
45 yastan sonra ogun sayisinin ve bir ogunde alinan gida miktarlarinin azaltilmasi gerektigini ifade eden Doc. Dr. Kani Gemici, bir defada en cok uc cesit yemek ile masadan kalkmamak gerektigini soyledi. Doc. Dr. Gemici, "Kultur olarak yemek yedirmek konusunda cok israrci bir milletiz. Bizim ulkemizin yedigi gida ile bir kac ulke doyar. Kadinlarin ayin belli zamanlarinda bir araya gelerek yaptiklari kabul gunlerindeki asiri "pasta-borek-corek" tuketimi de bu felaketin bir parcasi. Bu kadar cok cesit hamur isi yapmalarinin sebebi de yine toplum baskisi ve asiri israrcilik. 4-5 saat bu cesit cesit yiyecekleri yapmak icin ugrasiyorlar ve birbirlerini "o daha cok yapti, bu daha az yapti" diye elestiriyorlar. Daha cok cesit yapabilmek icin yaris halindeler. Yedikleri hamur isleri onlara kilo olarak geri donuyor ve beraberinde kalp hastaliklari dahil olmak uzere bir cok saglik sorunu ile karsilasiyorlar. Ev hanimlarinin birbirleriyle yiyecek yapma yarisina girmeleri icin hicbir sebep yok. Artik bu kulturu bir kenara birakarak toplum baskisini da uzerlerinden atsinlar. Bu gun'lerde hanimlar birbirlerine lutfen meyve ikram etsinler, cay ve kahve ile birlikte biraz da cerez yesinler. Boylece hem zahmetten kurtulurlar, hem masraf azalir, hem de kendilerini zehirlememis olurlar" dedi.
Doc. Dr. Kani Gemici, aciklamasini soyle tamamladi:
"Hanimlara, yiyecek yapmak icin harcadiklari bunca vakti bir sanat yapmak icin harcamalarini tavsiye ediyorum. Sosyal sorumluluk projelerine destek versinler, yerel yonetimlerin toplumsal etkinliklerine katilsinlar. Bir araya geldiklerinde calabiliyorlarsa bir enstruman esliginde sarki soylesinler. Yararli bir kitap acip okuyabilirler. Kadinlar boyle bir gelenegi baslatabilirler. "Kabul Gunleri"ni yararli bir sosyal faaliyet haline getirebilirler. Zamanlarini yemek yaparak ve onlari tika basa yiyerek gecireceklerine, cocuklarini gelecege daha iyi nasil hazirlayacaklarini dusunebilirler, eslerini nasil daha mutlu edeceklerini ya da onlari daha iyi nasil yonetebileceklerini konusabilirler diye dusunuyorum".