Akbank Genel Müdürü Zafer Kurtul, Türk bankalarının küresel ekonomik krizde ayakta kalmalarının arkasında yabancılara göre daha az borçlu olmalarının yattığını söyledi. Türk bankalarının borçluluk oranının daha düşük olduğunu belirten Kurtul, "Türkiye'deki bankaların sermayeleri aktiflerinin 8'de biri. Yurtdışında bu oran 30'da bir. Yurtdışında bankalara göre daha az borçluyuz. Mevduat tabanımız yaygın. Yurtdışı borçlanmaya daha az bağımlıyız." dedi.
Antalya'da düzenlenen "MBA Formu 2009" toplantısında konuşan Akbank Genel Müdürü Kurtul, Türk bankacılık sektörünün krizden az etkilenmesinin nedenlerini anlattı.
Türk bankacılık sektörünün küresel ekonomik krize oldukça iyi bir durumda yakalandığını ifade eden Kurtul, bunun nedenlerini şöyle açıkladı:
"Türkiye'de kötü kredi piyasası yok. Bankalarımızın sermayeleri kuvvetli. Yurtdışı bankalarla karşılaştırınca sermayeleri daha iyi. Kredilerdeki batık oranları düşük. BDDK 2001'den sonra çok iyi tedbirler aldı. Bu da bankacılık sektörünü disipline etti."
Akbank olarak Türkiye'ye güvendiklerini ve gelişmesiyle ilgili heyecan duyduklarını dile getiren Kurtul, son 3-5 yılda ekonomik anlamda çok iyi bir gelişmeler kaydedildiğini aktardı.
Kurtul, finans sektörünün ekonomiden daha hızlı büyüdüğüne dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
"Ekonomi yüzde 6 büyükten finans sektöründeki krediler yüzde 30 artıyor. Bunu nedeni Türkiye'de toplam kredilerin miktarı Milli Hasıla'ya göre çok düşük. Konut kredilerinin milli hasılaya oranı yüzde 5. Bu gelişme potansiyelini gösteriyor."
Kurtul, dinamik bankacılık sektörünün ülkenin gelişmesi açısından büyük önem arz ettiğini vurguladı.
"COCA COLA 90 ÜLKEYİ TÜRKİYE'DEN YÖNETİYOR"
Toplantıya katılan Coca Cola Türkiye Genel Müdürü Galya Frayman Molinas ise, şirketin 200'den fazla ülkede faaliyet gösterdiğini; bu yerlerde hep yerel yatırımcılarla hareket ettiğini belirtti.
Coca Cola'nın İstanbul ofisinin 2008 Haziran ayında Afrika'daki ülkelerin de katılımıyla 90 ülkeyi yönetir konumuna geldiğini aktaran Molinas, şöyle konuştu:
"Bu gelişmeyle beraber İstanbul, Coca Cola'nın 5 coğrafi yönetim biriminden birisi oldu. Dünyanın yarısına Türkiye'den hizmet verilmeye başlandı. Bu durum Türkiye'de işgücü yaratması açısından çok büyük bir değişmeydi. Burada yetişmiş insan gücü olması ve aynı zamanda Türkiye operasyonun başarılı olması bu kararın arkasında yatan nedenlerdi."
Şirketin toplam satışlarının yüzde 15'inin Avrasya-Afrika bölgelerinden geldiği bilgisini veren Molinas, aynı zamanda bu bölgenin satış bakımından en hızlı büyüyen bölge olduğunu aktardı.
Molinas'ın verdiği bilgilere göre, Coca Cola'nın 90 ülkede 125 markası var. 300'den fazla fabrika ve 100'den fazla da şişeleme ortağına sahip. Türkiye'de 20 bin insan gücüne sahip şirket son 15 yılda 7 kat büyüdü.
"KOLANIN SAĞLIĞA ZARARLI OLDUĞUNA YÖNELİK BİLİMSEL BİR VERİ YOK"
Molinas, kolanın sağlığa zararlı ve obezite yaptığı yönünde bazı söylemlerin olduğunu da belirterek, "Biz 'sağlığa zararlı değiliz' tartışmasını başlatmayı hiç arzu etmedik. Coca Cola obeziteyi doğuracak kadar satılıyor olsaydı, özellikle Türkiye'de, çok daha farklı bir noktada olurduk." dedi.
Molinas, "Kola selülit yapıyor, vesaire şeyler hep hurafedir." diyerek şunları söyledi:
"Bunun bilimsel bir dayanağı yok. Özellikle bilim tarafından bunun değerlendirilmesini istedik. Biz hiçbir zaman kimseye 'Coca Cola için' diye dikte etmedik. İnsanlar ne istiyorsa içer." (CİHAN)